13 Ekim 2011 Perşembe

Hiç kazık yememişlere kulağa küpe niteliğinde, yaşanmış, "acımasız gerçekler"

İnsanlar öyle bencildir ki... İnsanlar öyle nankördür ki... İnsanlar öyle yalancıdır ki...

Sırtından vurulmayan var mıdır şu hayatta?..

"Sana iş bulacağım, bunları birlikte aşacağız, yanındayım merak etme" derler. Aman sakın ha inanmayasınız! Aradan birkaç ay geçer "püüff" yok olurlar ya da kendi hayatlarında içinden çıkılmaz bir duruma girmişlerdir!! Hayatlarının en zor dönemlerinden geçiyorlardır! Tüh tüh ne yazık ki bu da sizin "şanssızlığınıza" gelmiştir! Aman ha inanmayasınız, güvenmeyesiniz. Bunların hepsi külliyen yalan. Ya sizi yatağa atmak için bu kadar ay oyaladı, amacına ulaşamayınca da uygun bir kılıf giydirmeye çalıştı ya da ilgilenir "gibi" yaptı sizi unuttu gitti!..

Sizinle ilgilenmezler. Sizi aldatırlar. Verdiği sözlerde durmazlar. O romantik kaybolmuştur. Oysa sizi elde edene kadar ne "debelenişti" değil mi? Bu da sizin "şanssızlığınız!" "Aşkım sen benim şanssız dönemime denk geldin." derler. Allah kahretsin hep de şanssız olan sizsinizdir. Bir uğursuzluk mu var sizde yoksa ne? Bir kurşun mu döktürseniz? Şanslı dönemlerinde de ama nedense bulamazsınız onları bir türlü. Sizin gibi "enayiye" ne ihtiyaçları var ki şans onlardan yanayken!..

Kanserlerini bile bahane ederler. Ellerinde raporlarla gelirler. Ben kanser oldum, sana ihtiyacım var derler. Anlamsız vaat verirler sırf yanında olup ona destek olasınız diye. Sizin insani acıma duygunuzu sömürmeye çalışırlar. O kadar "iğrençtir" işte insanlar. Hastalıkların en belalısı kanseri bile çıkarlarına alet ederler. Dar ağacında yine yalan söylerler!..

Borç isterler. Analarını, babalarını bahane ederler. "Kredisi var annemin ödemezsem cezaevine girecek" derler. Kendi ananızı, babanızı düşünürsünüz kıyamazsınız. Vicdan yaparlar. Vicdan sansarlarıdır bunlar. Çıkarır verirsiniz kaç kuruş istiyorsa. Sonra mı? "Ben senden para mara almadım ne parası benim senin parana mı ihtiyacım var" diye gözünüzün içine baka baka utanmadan,vicdanları sızlamadan yalan söylerler!..

"Gel kefil ol bana" derler. Dosttur kıramazsınız. Alacaklı sizin yakanıza yapıştığında da "valla param yok" ayağı çekerler ama altlarında son model arabayla gezer, her gece başka mekana, yazları tatile giderler!..

Hiç mecbur olmadığınız halde kardeşinizi, eniştenizi, dayınızı, yeğeninizi, oyunuzu, şuyunuzu, buyunuzu bataktan kurtarırsınız. Cemaat "e görevi" der. Üstüne üstlük sizin başınıza bir şey geldiğinde birini bile ara ki bulasın!..

Sizi yatağa atmak için ellerinden ne geliyorsa yaparlar. Sevgilisinin arkadaşına da bakarlar, arkadaşının sevgilisine de... Fırsat buldular mı yapışırlar. Kızlar da yapar bunu erkekler de. Ar damarı çatlamıştır bu insanların. Başınızın üst 2 tarafında bir kaşıntı mı hissetmeye başladınız? Aman arkanızı kollayın, sırtınızı boşluğa vermeyin hiçbir zaman!..

Gel ortak olalım derler. Yükü sırtlarından atarlar. Siz "eşek" gibi çalışırsınız. O "ağustos böceği" misali izler sizi. Yapacağım der yapmaz. Çıldırırsınız, sinir hastası olursunuz. Dikkatli olun kime güveneceğinizi iyi seçin!..

Önemli bir insan olduysanız ya da önemli, başarılı bir insan olma potansiyeli taşıyorsanız yalaka oluverirler. Yanınıza gelip destekçiniz olmak isterler. Aman... Aman... İnanmayın... Sizi sömürmeye geliyorlar. Sırtınıza çıkmaya, sizi kullanmaya geliyorlar!.. Uzak durun. Sert de reddetmeyin bu defa de çamur atarlar çünkü. "Unutmayın meyve veren ağaç taşlanır!.."

Genç kızlar iyi dinleyin... Evleneceklerini söyler, kandırırlar. Size sahip olurlar. Gençliğinizi alırlar. Gözünüzün yaşına bakmazlar. O kadar önemlidir çünkü uçkur! Ayrılamazsınız sonra... Ele güne ne dersiniz... İnanmayın... Aldanmayın... Ne yaparsanız yapın kendi isteğinizle yapın, oyuna gelmeyin, vaatlere kulak asmayın!..

Beyler sözüm size... Sizi sevdiklerini söylerler. Sizi değil paranızı, altınızdaki arabayı severler. Paranız bittiği an sizi terkederler. Yatakta kötü olduğunuzu herkese söylerler! Her zaman sizden iyisini arayışları devam eder. Böyleleri vardır. Tuzağa düşmeyin... Kandırılmayın!..

Yaaa işte böyledir insanoğlu. Yalnızca kendi çıkarını düşünür. "Önce can sonra canandır" her zaman. "İğneyi kendilerine çuvaldızı size batırırlar" her zaman. Zafere giden her yol mübah der çoğu. Dışardan mert, namuslu, dürüst takılır, içi kokuşmuştur çoğunun. Dürüst olmak, samimi olmak bu kadar zordur kimine işte...

Siz siz olun annenizden başka hiç kimseye güvenmeyin şu acımasız hayatta!..





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder