22 Şubat 2013 Cuma

Ayrılık özürlü

Terazi için, ayrıldıklarıyla dost kalmayı başarabilen tek burçtur derler. Peki karşımızdaki terazi değilse? Mesela akrepse, acımasızsa... Mesela oğlaksa, ıssızsa... Mesela yengeçse, takarsa...
Mesela... Mesela...

Açıkçası ben, milletçe vedalarda başarılı olmadığımızı düşünüyorum. Sadece kadın-erkek ilişkilerinde değil; işimizden ayrılırken de, babamızın evinden hayallerimizi gerçekleştirmek üzere uçup giderken de el sıkışıp ayrılamıyoruz. Oyunun bittiği söylendiğinde mızmız küçük çocuklar gibi davranıyoruz. Sırtımızı dönüyoruz yüzümüze yansıyan acımız görünmesin diye!
Mutlu olamıyoruz giden adına! Benciliz... O da mutsuz olsun istiyoruz yolunda! O yüzden küsüyoruz, susuyoruz, ses çıkarmıyoruz ki giden huzura eremesin, aklının köşesinde bıraktığı yer etsin.
O kadar benciliz!..

Halbuki nolur iyi dileklerle birbirimizi uğurlasak? Arkasından su dökmemize gerek yok... İçini rahat göndersek yeter... Yetmez mi?

Vıcık vıcık "panpa" olmaya gerek yok. "Orda" olduğunu bilsek yetmez mi? Dünya hali...

Bunu yapacak cesaretimiz yok mu? O kadar mı özgüvensiziz? Yoksa gaddar mı demeliydim? Ya da kindar?

O kadar "bananeci" olmasak... Benden sonrası beni ilgilendirmez demesek. Arabamızı mı elden çıkarıyoruz da bizden sonra yapan arıza bizi bağlamasın?

Eskisi gibi nefesi olmamıza gerek yok. Nefesini tuttuğunu gördüğümüzde "nefes al" diye hatırlatsak yeter. Bundan paye çıkarmasak olmaz mı? İyi niyetin üstüne senaryo yazmasak fena mı?

İlişkilerde önce dostluk gelmez mi? Temelinde dostluk yatan ilişki daha samimi olmaz mı? Yoksa bu bana göre mi böyledir? Herkes böyle olmalı değil midir?

"Umrumda değilsin" tribi başka bir millette daha var mıdır acaba? Yoksa sadece bizde mi bir genetik kodlama hatası var?

***

Şahsım adına konuşacak olursam doğuştan sorunlu bir beyne sahip olduğum için bunu lehime çevirebilmeyi yıllar önce öğrendim. "Hafıza resetleme programı" gibi bir sistem var bendeki 1200 gramın içinde. Reset tuşuna bastığım an silebiliyorum her şeyi. Belki de bu sayededir çıktığım kapıları çarpmamam. Suratıma çarpılsa da kırılmamam. Yeri geldiğinde bendeki yedek anahtarı çıkarıp açmam...

***

Bence siz siz olun ne kapıyı çarpın ne de kendinizi içerden kilitleyin. Mazallah çıkmak istersiniz sizin anahtar açmaz, karşı tarafta yedek anahtar taşımaz... Aman diyim... Herkes ben mi? Herkes terazi mi? Ezik görünmek istemiyorsan temkinli olmak en iyisi...




Kral der ki: İlişki yaşamayı biliyor muyuz da ayrılmayı bilelim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder