23 Şubat 2013 Cumartesi

Uzak durulması gereken insanlar

Yapı itibariyle doğru bildiğinde diretme, ne sebepten olursa olsun inanmadığı bir şeyi kati suretle yapamama gibi özelliklere sahibim.
Eskiden bu özelliklerim daha makro düzeydeydi; yanlış gördüğünü kabul etmemenin dışında düzeltmeye çalışmaya meyilliydim. Hele ki sevdiğim bir insanın "bana göre" yanlış bir şey yaptığını gördüğümde kendimi kahreder, onu da düzelene/düzeltene kadar sıkboğaz ederdim. Bir de ikna kabiliyetim yüksek olunca inandığıma inandırırdım.
İnandıramadıklarımdan da "asi" yaftasını yerdim. Sırf bu yüzden belki birçok kişinin anlık öfkesini kazanmışımdır.
Çünkü bu kolay olandır!..

Sonra değiştim... Hayır hayır insanları olduğu gibi kabullenmeyi öğrendim demeyeceğim! İnsanları olduğu gibi kabul etmek dünyanın en yapmacık hareketidir. Eğer biri için, "ben onu olduğu gibi kabul ettim yaaa" diyorsanız ya bir çıkarınız vardır ondan ya da kendinizi ezdiriyorsunuzdur ya da korkuyorsunuzdur! Aksi takdirde o, olduğu gibi kabullenmeye girmez, olduğu gibi "sevmeye" girer. (Kabullenmek: 2-Hakkı yokken veya istemeyerek kendine mal etmek.)
Bende bunu öğrendim. Kendi doğrumu bilirim, söylerim. Değişirse değişir, değişmezse olduğu gibi severim ya da giderim. Gidemiyorsam mesafemi koyarım...

Amma velakin... Tahammül etmekte zorlandığım bazı karakterler var ki...

  1. Kaba insanlar: Fiziksel ve ağız kaba kuvvetinden bahsediyorum. İstemediği bir söz işitince hemen saldırganlaşan ya da ağzını bozan insanlar. Özellikle bir erkeğin bir kadına kabalaşmasını kesinlikle hazmedemiyorum. Allahın fiziksel olarak kadından daha güçlü yarattığı erkekler kadına şiddetle neyin peşinde olabilirler ki? Bu Galatasarayla Bahçeköy Spor Klubünün maçının skor tablosuna benzemez mi!
  2. Yaptıklarının sorumluluğunu alamayanlar: Ortada bir başarı varsa ne hikmetse çok fazla sahipleneni olur ama eğer ortada bir yenilgi varsa hemen "yakar top" oynanmaya başlanır. İğneyi kendimize çuvaldızı başkasına...
  3. Hatasının sorumluluğunu alamayıp bir de üstüne başkasını suçlayanlar: En ifretlik olduklarım! Eyvallah hatanı kabul edecek "yüreğe" sahip değilsin ama be güzel kardeşim başkasına çamur atınca eline ne geçiyor?..
  4. Allah korkusu olmayanlar: Allahtan korkmayan(vicdanı olmayan) bir insanı ne değiştirebilirsiniz, ne olduğu gibi sevebilirsiniz. Çünkü vicdanı olmayan bir insan her zaman için "potansiyel zarar verici"dir. Hayvana zarar verir, topluma zarar verir, evinde zarar verir... Verir de verir... Çünkü kendine zarar verir!


Bu 4 gruptan kesinlikle uzak durulması gerektiğini düşünüyorum. Bunlar kolay kolay değişmezler, çünkü bu kişilerin kişisel tekamülleri başkasına zarar vermekten ibarettir! Bencildirler, korkaktırlar, acizdirler, iftiracıdırlar, kıskançtırlar, çıkarcıdırlar, hepbanacıdırlar, kalın kafalıdırlar...
Babaysa; babalığı batsın, kocaysa; kocalığı batsın, patronsa; parası batsın, kadınsa; kadınlığından utansın, insanım diyorsa; yazıklar olsun "esefle kınıyorum"...



Kral der ki: Mutlu etmek için önce kendin mutlu olacaksın...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder