3 Mart 2013 Pazar

İş

Daha küçücük çocukken yanılmıyorsam babaanneme sormuştum: "İnsanlar neden para kazanıyor? Herkes ihtiyacı olanı birbirine takas usulü verse ya..."

Babaannemin verdiği cevabı hatırlamıyorum! (İşime gelmeyen şeyleri unutma huyum çocukluktanmış...)

Sonra büyüdüm... Üniversiteye gittim... İşletme okudum. (Okumaz olaydım!) Neyse... Benim "takas" yöntemimin M.Ö 8000'le 5000 arası Cilalı Taş Devrinde kullanıldığını öğrendim! (Ne kadar çağ dışı bir insanım! Allah beni kahretmeye!)
Bir de Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisini öğrendim. ( Üniversiteye dair aklıma en net yerleşen sayılı konulardan biridir!)


Maslow'a göre, temel ihtiyacımız, "nefes alma, yeme, içme, uyuma, sevişme..." Sonraki ihtiyaçlarımız yukarda görüldüğü gibi 5 basamak olarak yukarı çıkıyor.

Fizyolojik(yeme,içme,ısınma,örtünme...) ve güvenlik ihtiyaçlarımız dışında hiçbir ihtiyacımız için paraya(!) ihtiyacımız yok! Başkaları ile ilişki kurmak, kabul edilmek, ait olmak, yeterli olmak, kişisel tatmin... Bunların hiçbirinin parayla pulla ilgisi yok!

Peki neden insanların çoğu ihtiyaçlar hiyerarşisinin en alt 2 basamağında takılı kalıyor?!

Neden insanların 2 cümlelerinden biri para ve para kazanmaları üzerine. Bir ben mi sevgi budalasıyım? Bir ben mi kariyere meraklı değilim? Bir ben mi gerçek hayatın burdan ibaret olmadığının, o yüzden elimizden geldiğince mutlu olmaya çalışmamız gerektiğinin farkındayım?

Tamam, vatandaş olmanın kolay olmadığı hatta vatandaşlık kelimesinin dahi anlamının ve haklarının bilinmediği bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarımız için "mücadele" etmemiz gerekiyor. Bir İsveç değiliz, bir Norveç değiliz ne yazık ki... Ama abartmıyor muyuz?

İş, iş, iş... Çalışmaya harcanan zamanlarla hayatı ıskalamıyor muyuz?

Bir adam tanıyorum. İşinden dolayı karısının doğumlarına bile gitmemiş... Çünkü para kazanıyormuş... Onlar için!.. Sonuç itibariyle bu adam son 6 senedir "onlar" için para kazandığı sevdiklerinden uzakta ve parasız! En çok kullandığı cümle de; "hayatımı niye daha çok yaşamadım?!"

Uzun lafın kısası, tahammülüm yok sürekli "bırbır" işinden konuşanlara, yarış atı gibi yarışanlara, yetinmeyi bilmeyenlere, hep daha fazlasını isteyenlere, işlerinden dolayı sevdiklerini ihmal edenlere, gerekçe olarak da işini gösterenlere!..

Kral der ki: "Kariyer yapmak güzel şey ama soğuk gecelerde kariyerinize sarılıp ısınamazsınız." Marilyn Monroe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder