Boşanmak sanki yalnızca kadınlara özgüymüş gibi hep boşanmalar kadın taraflı yazılır. Kadının çilesi, kadının nafakası, kadının yalnızlığı, kadının çocuğu, kadının yaşadığı zorluklar... Sanki erkekler boşanmıyor kadın kendi kendine boşanıyor, karşısında aynı durumda bir erkek bırakmıyor, erkekler yalnız kalmıyor, o çocuk o adamdan değilmiş gibi aşırı kadın yanlısı davranışlar izler, yazılar okuruz.
Çevremde boşanan erkekler kadınlardan daha çok olduğu için erkek tarafından konuya daha hakimim. O yüzden bir kadın olarak erkekler içinde hiç ama hiç kolay olmadığını söylemek istedim...
Boşanmanın her türlüsü zordur!
Boşanmak çocuğa da zordur, kadına da zordur, erkeğe de zordur. Çocuk varsa da zordur yoksa da zordur. Para varsa da zordur yoksa da! Severek ayırılınıyorsa da zordur, düşman ayrılınıyorsa da. Anlaşmalı boşanma da zordur, çekişmeli boşanma da!
Bir kere biz toplum olarak hırsına çok kolay yenik düşen insanlarız. Biz daha evlenmenin adabını öğrendik mi ki boşanmayı bileceğiz? Kredi çekerek evlenenler var hala ülkemizde. Evlilik nedir Allah aşkına? Birbirini seven, yuva kurmak isteyen insanların iyi günde, kötü günde birbirlerinin yanlarında olmak için hayatlarını birleştirmeleri değil midir? E o zaman anlamsız "tantanalara", bütçeyi aşan tuhaf örflere, adetlere ne gerek var? E daha biz bunu bile bilmiyorken, derdimiz evlenirken bile gösterişteyken tabi ki de boşanırken görgüsüzleşiriz, onu ben aldım, bunu sen aldın hesabına düşeriz. İyi günleri bir anda siler, karşımızdakinin anasına babasına da anne-baba dediğimizi unuturuz. Mesele çiftleri tabiki de aşar, ailelere taşar! E çünkü evlenirken de böyle değil miydi? Boşanırken nasıl olması beklenebilir ki?!
Boşanmış çok yakın bir erkek arkadaşımın boşanmakta olan çok yakın bir erkek arkadaşı var. Haliyle her buluşmamızda konu boşanmaya geliyor. Boşanmış olan davası devam edene akıllar veriyor. İkisi birden dert yanıyorlar, çocuklarını özlediklerini söylüyorlar. Bu tabloya defalarca şahit olduktan sonra yazmaya karar verdim.
Erkekleri daha iyi tanımamız gerekiyor
Erkeklerin de kalbi var. Duygular sadece kadınlara has değildir. Onlar da ağlar, onlar da özler, onlar da acı çeker! En başta bunu öğrenmemiz gerekiyor. Bu bilinmediği için erkekler boşanma davalarına 1-0 mağlup başlarlar. Birden bire herkes erkeğin karşısına geçiverir. Sanki boşanmaya tek başına karar vermiş, kadını mağdur etmiş gibi herkes karşısında bitiverir adamın. Herkes suçlar gözlerle bakar. Kadın tarafında ne kadar sivri ve "her b*ka roka" tip varsa onların hakeretlerine, saygısız ve terbiyesiz mesajlarına maruz kalır. Herkes birden kolladıkları sandıkları kadının o adamın "namusu" olduğunu unutur! Oysa ki kadın adamın çocuğunun annesidir. Ayrı da olsalar beraber de, kadını ilk koruyacak kişi yine eski eş olacaktır da kimse farketmez bunu!
Erkekler de dertleşir, erkekler de akıl alır/verir. İkinci olarak da bunu öğrenmemiz gerekiyor. Erkekler ne kadar güçlü görünürlerse görünsünler onlarda dertleşmeye ihtiyaç duyarlar. En gaddar, en ketum koca bile dertli dertli yatağa girdiğinde konuşamıyorsa da karısına her zamankinden farklı sarılmaz mı? Ondan güç almaya çalışmaz mı? Şimdi bu adamın yalnız kaldığını düşünün. Kiminle konuşacak, kimden akıl alacak, kimden güç alacak? Ya içki şişesinden ya dostlarından...
Erkekler kadınlardan daha masum ve saf oldukları için boşanmalarda dut yemiş bülbüle dönüyorlar. Kadının türlü oyunlarına alet oluyorlar. İstisnaların kaideyi bozmaması şartı ile bir baba da çocuğuna en az anne kadar düşkündür, en az onun kadar sever. Farksa kadınların aksine hiçbir erkek çocuğunu annesine karşı kullanmaz! Öğrenmemiz gereken üçüncü şey de budur!
Boşanma erkek için daha bile zordur çünkü; yapısal olarak kadın kendi başına yaşayabilir. Kimseye ihtiyaç duymaz! İsterse rahatlıkla yeniden bile evlenebilir. Onun için değişen bir şey olmayacaktır. Sadece yatağındaki adam değişecek, çocuğuyla yeni eşi arasında köprü olmak zorunda kalacaktır o kadar. Ya erkek için? Ben boşanma depresyonunu kolay kolay atlatabilen erkeğe daha rastmadım. Boşanmalar erkeklere o kadar ağır gelir ki yenide evlenmek hatta bir kadınla yeniden aynı evde yaşamak bile istemezler.
Yalnız kadın güçlüdür. Yalnız erkekse mutsuz ve derbederdir. Düzenini kaybetmiştir.. Bunu boşanmış tüm erkekler bilir. Boşanmakta olanlar da anlatılanlardan başına neler geleceğini bilir. Bu yüzden boşanmak erkekler için daha sancılıdır.
Kral der ki: Hiçbir erkek düzenini bozmak istemez. İsteseydi eğer metresi olan erkekler boşanır yeni kadınla evlenirlerdi. Yani demeye çalıştığım şu ki; bir kadın istemezse eğer bir boşanma kolay gerçekleşmez! Bu yüzden insaflı olmak ve boşanmanın kadın için de erkek için de eşit zorlukta olduğunu kabul etmek lazım!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder