2 Aralık 2011 Cuma

Hoşgeldin Aralık =)


Aralık geldi, kış geldi... Uzun yıllar sonunda soğuk olmayan bir yerde kış geçirdiğim için o kadar mutluyum ki... ;) Gözünü seveyim İstanbul'un. Neydi o Ankara yaa... Yaşanmaz oralarda arkadaş yaşanmaz!..

...

Sevgilisinden ayrılan kadın herkesin bildiği üzere kuaföre gider, saçıyla başıyla oynar, kendini alışverişe vurur, önüne ne gelirse alır da alır. Aslında amaç şu; kendinde yeni bir sayfa açtığını kendine inandırmaya çalışıyordur kadın. Saçının rengini değişir, hafızasının da değiştiğini sanıp yeni bir insan oldu zanneder. Giden eski renkle birlikte acısının da gittiğini sanar. Alışveriş yapar oyalanmak, vakit öldürmek için. Kendini baştan başlatma sürecinde bir şeylerle meşgul olmak ister ki düşünmesin, acı çekmesin, kendi kendine kurmasın!..

Ben de 2 gündür evde bir değişim halindeyim. Kendime sarmadım çünkü kendimden ziyadesiyle memnunum. Ne kendimi ne gardrobumu değişmek istemiyorum :) E bende ne yaptım? Evimi baştan yarattım ;) 3 oda 1 salon evdeki eşyaların yerlerini öyle bir değiştim ki sanırsın bambaşka bir eve taşındım. O odadan aldım öteki odaya koydum, o duvardan aldım öbür duvara astım. O kadar beğendim ki; deli gibi ben önde Kral arkada dolanıp duruyoruz odaları tek tek... :)

Kış geldi sonunda benim de evime...

Çocukken kardeşimle çok fazla Tom ve Jerry izlediğimizden midir nedir kış deyince hep sıcacık bir ev, loş ışık, pofidik terlikler, mutfaktan gelen tarçın kokusu(Tom ve Jerry de o yüzünü hiç göremediğimiz koca popolu kadın hep kurabiye yapardı :D), koşuşturan mutlu bir köpek gelirdi aklıma. Şu anda tam anlamıyla bu atmosferi yakaladım evimde ve o kadar mutluyum ki! :) (Ne kadar küçük şeylerle mutlu oluyorum değil mi? ;p)

Çocukken yaşadığımız ev komple halıfleksdi. Kışın kardeşimle okuldan gelip televizyonun karşısına geçip sırasıyla Tom ve Jerry, Bugs Bunny ve Şirinler'i ellerimizde "abur cuburlarla" izlemekten o kadar keyif alırdım ki... Dışarısının soğuk olduğunu bilirken evde o sıcacık halının üzerinde terliksiz yürümenin verdiği duyguyu o kadar severdim ki... Hala da severim; otel odalarında halıfleksin üstünde yalınayak dolaşmayı...

Büyük aileyi her zaman sevmişimdir. Büyük ve keyifli aile yemekleri, aile toplantıları, gülen yüzler, neşeyle oynayan çocuklar... Benim de büyük bir ailem vardı ama ne yazık ki şimdi herkes ayrı yerlerde...

Daha Aralık'ın başından yeni yıldan dileğim belli... Tekrar büyük bir aile, güzel bir yuva(ama artık bir zahmet kendi yuvam), kediler, köpekler, çocuklar, annem, babam, kardeşim, kız arkadaşı(tabi artık eşi olarak) ve çocuklarıyla(ilerde olacak) yeniden büyük bir ailenin temellerini atmak...

Tüm çocukların sıcacık evlerde, anneleri, babalarıyla, mutlu ve çağdaş ortamlarda büyümeleri dileğiyle...



Kral der ki: Şu ay başlarını bir tek kira ödeyeceğim diye sevmiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder