22 Aralık 2011 Perşembe

Teşekkürler ve hoşçakal...

Çok değer verdiğim bir insanı bilinmezliğe doğru uğurluyorum...

"Gidiyorsun beni arkanda bırakıp... Biliyorum elinden gelmiyor çare. Kendi şanssızlığından değil benim şanssızlığımdan bütün bu yaşadıkların. Kaderim çünkü bu benim; tek başıma mücadele etmek. Anladım sonunda...

Teşekkür ediyorum bana kattıkların için. Teşekkür ediyorum hayatın karanlık tarafını da görmemi sağladığın için. Teşekkür ediyorum ufkumu genişlettiğin için...

Bana değer verdin biliyorum. Kendince beni mutlu etmeye de çalıştın. Biliyorum sonsuza kadar da seveceksin beni. Bunun için de ayrıca teşekkür ediyorum sana. Aslında sanırım ilk defa bu kadar değer görüyorum. Belki de buydu seni bırakmamamın sebebi.

Herneyse... Her şeyin en iyisini diliyorum senin için...Her zaman dostsun benim için..."

Bu da olmadı... Yine yalnızım...

Aslında aşık olmadım ben hiçbir zaman. Sığınmaydı hep benimkisi...

Biliyorum hata bende. Benim seçimlerimde. Yaralı ruhumu tedavi edecek kişiyi bulmaktı hep amacım.

Tek istediğim evlenip yuva kurup sıradan bir hayat yaşamaktı oysa... Demek yukardakinin başka planları var benim için...

Seda Diker... Bu kadını okuyun...

Bir yazısını okudum; doğru erkeği tanımlamıştı. Doğru erkek kadınını 4 boyutta doyuran erkektir diyordu. Zihinsel, fiziksel, ruhsal, bedensel... Ne kadar kısa ve yalın değil mi? Zengin koca, yakışıklı sevgili falan hepsi hikaye. Bir kadının, ancak ve ancak bu 4 şekilde tatmin olursa, karşısındakini mutlu edebileceğini yazıyordu.

Bu dördünü "tek" adam size verebilirse tutun yakasını sakın bırakmayın!..





Kral der ki: Allah tüm isteyenlere şu "4 boyutlu" erkeği 2012'de nasip etsin inşallah! ;))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder