Bana mektup yazmışsın. Salonun ortasına bırakmışsın. Okumadım! Yırttım, çöpe attım!
Sen kızınla yüz yüze iletişim kurmayı denemezsen ben de burdan yazarım sana cevabımı binlerce insan okur hayatımızı!!
Ben senden bir milyon yıl uzakta yaşamıyorum ki benimle mektupla iletişim kurmaya çalışasın anne!
O kadar konuşulmayacak bir kız değilim be anne! Eğri oturup doğru konuşalım; empati gücü yüksek, çözüm odaklı, yapıcı bir konuşma tarzı olan insanım. Bu özelliğim sayesinde ama hep benim istediğim oluyor değil mi? Senin de istediğin bu değil, değil mi? Avcuma girmemek? Çünkü sen annesin ben kızım! Benim boyun eğmem (!) gerekir. İletişim hilelerini (!) sana uygulamamam gerekir?
Çok mu yoruyorum seni anne? Yıllarca bende bir sorun olduğunu düşündürdünüz durdunuz tüm ailece. Klasik bir karakter olmadığım için "asi" yaftasını yapıştırdınız bana. Dedemden, dayımdan senin kızın olmasaydım beni sevmeyeceklerini bile duydum ben anne. Anneannemin, teyzemin onaylamaz ama benimle münakaşaya girmekten çekindikleri için korkar bakışlarıyla konuşmaya çalışmalarına katlandım ben yıllarca. Asi olmak başka şeydir anne. Ben asi değilim ki. Ben asiliğin yanından bile geçmiyorum. Ben ki kavgadan, tartışmadan, anlaşmazlıklardan en çok nefret eden bir insanken nasıl asi olabilirim anne? Herkesten biri olmamak, kendini özgürce ifade edebilmek, kimseden korkmamak, kalıpları kabul etmemek, doğruluğuna inanmadığı şeyi yapmamak, içinden geldiği gibi yaşamaya çalışmak, mutlu olduğu yerde olmaya çalışmak suç olmamalı be anne. Eski iş yerimde bile bana "sen yönetilmesi zor bir insansın" dediler. Sanki bu bir suçmuş gibi. Ah diyemedim ama işte "keşke bütün çalışanlar benim gibi olsa, siz fikri hür vicdanı hür insanları yönetmeye alışmamışsınız, hep çobanlık (!) yapmışsınız" diye!
Suç bende değil ki, doğurmamışsın beni de kardeşim gibi ağır bir aslan burcu olarak. Hava burcu olmuşum ben, tüm yıldızlarım hava grubundan benim. Hava grubu sığmaz ki kabına. Havadır durmaz ki kimsenin avcunda!..
Ben seni anlıyorum. Bana söz geçirememek incitiyor seni böyle. Otorite sağlayamadığını düşünüyorsun bende. Bırak sağlama otorite be anne. En güzeli abla kardeş gibi olmak değil midir anneyle? Bu yüzden tüm arkadaşlarım gıpta etmiyor mu bize? Sen sadece mutlu olmaya bak anne. Benim için senin mutluluğun önce. Beni düşünme, benim için endişelenme... Ben mutluyum böyle... Unutma her şeyin bir zamanı var anne!..
...
Dilerim ben de benim gibi yönetilmesi zor, koyunluğu reddeten, araştırmadan, ikna edilmeden hiçbir şeyi körü körüne kabul etmeyen sağduyulu çocuklar getiririm bu dünyaya... Böyle insanlar lazım bu yurda...
Kral der ki: Annem seni kızdırmak için pirinç pilavını bana yedirdi! Hı bir de annem rica ediyor lütfen bunu okurken ağlamasın seni çok seviyormuş diye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder